top of page

Bugün seni giyin...

Kendinde olmak ne güzel şey!

Kalbinin, ruhunun, aklının sana hizmet eden biçimde hazır olması ne özel,

Ruhunun istediğine tanıdık, istemediğine kararlı olması ne muhteşem şey!


Hayallerim var, hem de oldukça fazla… Yaşım 26. 4 sene sonra 30’uma gireceğim gerçeğini düşünecek olursak- ki vaktim varsa- olduğum yerde durmanın bir anlamı yok diye düşünüyorum.. Olduğum yer dediğim şey bir mekanla sınırlandırılmayacak kadar geniş aslında. Hayata bakışımın olduğu yerde kalmaması, hayatımdaki güzel insanların çoğalması, gerçek ilişkilerle korunmam, düşecek gibi olduğumda bana uzanan ellerin samimiyeti, derinden sevmeyi öğrenmem, vazgeçmem gerekenleri bırakacak cesarete sahip olmam, daha çok hayır demem, doğru olduğuna inandıklarım için mücadele etmem, ezilene ve sesi çıkmayana karşı ses olmam, kendimi ve başkalarını haklı bir davada korkmadan savunabilmem, bazen kendime bazen de benden yüce olana karşı gelişlerim, kabullenişlerim. İşte olduğum yerde durmanın bir anlamı yok derken kastettiklerim bunlar. Ve emin ol daha fazlası var…



Büyük pişmanlıklar yaşamak, yüreğime işlemiş kocaman ahların içinde kaybolmak, yapmadıklarımın keşkesiyle mahvolmak istemiyorum. Bu ruhun çadırından ayrılma vakti geldiğinde çürüyecek olan bedenim ruhumun tamamlanışıyla toprağında huzur bulsun istiyorum. Söylenmesi gereken her sözün arkasında durarak yaşamak ve yaşlanmak istiyorum. Sadece dünyayı gezmeyi değil, kendime ve başkalarına yolculuk yapmayı, başkalarının hikayeleri aracığılıyla kendi hikayemle yüzleşmeyi istiyorum.



Sen de ne çok şey istiyorsun diyebilirsin ama bir insanın yüreğinin ihtiyacı olan şeyin peşinden gitmesi, tanıdığı tanrısal sesin çağrısına kulak vermesi, yabancı olan sesleri ayırt edip reddetmesi kadar insanı tahrik eden devrimsel bir yaşam biçimi olamaz.


Aşkta insan, önce başka bir bedende varlığını doğurur. Yabancı bir ruhun tanıdıklığında onu büyütür. Sonunda, kendi varoluşunun keşfinde aşık olduğu sanrısında olduğu kişiyi öldürür. İnsan için aşk, yolculuğun kendisi; tutkuysa bulduğunu, aşkla yeniden aramaktır.


Yaşam,

Senin olan hiçbir şeyin olmadığını fark etmek, teslim olmayı bilmektir.

Görmektir dokunduğun ruhların yaralarını, dokunmaktır ellerinle irinlerine…

Yıkanmaktır bir kalbin çıplaklığında, sevişmektir kendi kusurluluğunla,

Yüzleşmektir, yüzüne çarpan gerçekle

Ve özgürleşmektir hakikatle…


İşte bu yüzden, başkalarının yaşamlarında kendi hikayemle yüzleşeceğim.

İşte bu yüzden, başkalarının hikayelerini soyunup kendi yaşamımı giyineceğim…

53 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Ben veyahut

Keşke...

Yazı: Blog2_Post
bottom of page